Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Bugün Bulgaristan 3 Mart Kurtuluş Bayramını kutluyor

Kurtuluş Günü – tarihin pırlantaları ve külleri arasında

Kurtuluş Günü – tarihin pırlantaları ve külleri arasında

Uluslararası dayanışma ve gizli diploması

Şipka zirvesinde Şahin yuvası mevkiinin savunması( ressam Aleksey Popov)Bulgarların özgürlük arzusu, bastırılmış olan 1876 Nisan Ayaklanması ile zirve yapıyor. Tüm Avrupa’da Bulgar halkı ile dayanışma dalgası yükseliyor. O dönemin basınında Nisan Ayaklanması ve Bulgarların kaderi hakkında dokunaklı yazılar çıkıyor. Bunlar arasında İngiliz gazeteleri için çalışan Amerikalı gazeteci Januarius MacGahan’ın keskin kalemi herkesi etkiliyor.

Rusya’da ise dayanışma hareketi bir başka güçlüdür ve bu da Rus monarşisinin Boğazlar üzerinde  ( İstanbul ve Çanakkale) asırlara dayanan egemenlik kurma özlemiyle de uyum halinde. Peterburg, Kırım Savaşında düştüğü izolasyonu yaşamamak amacıyla Osmanlı İmapratorluğu ile savaşa önce dimlomatik yollardan başlıyor. Rus tarafının birçok uzlaşmayı kabul etmek zorunda kaldığı ve Büyük Güçlerle yaptığı anlaşmalarda, büyük bir olasılıkla Balkanlar’ın savaştan sonra sınırları da çizilmiş bulunuyor. Böylece Rusya İmparatoru II. Aleksander’ın rahatlamış oluyor ve Bulgaristan için Kurtuluş olarak bilinen Rus- Osmanlı Savaşını ilan ediyor.

Beklenmedik ağır bir savaşın ardından uzlaşılarla dolu bir barışGeneral Gurko Bulgar gönüllü askerlerini selamlarken (1877-1878, ressam V. Goranov)

Osmanlı ordusunun güçlü bir rakip olduğu ortaya çıkıyor. Savaş, Sankt Peterburg’un beklediğinden daha uzun, daha ağır ve güç oluyor ve büyük bir kahramanlık ve Bulgarların gösterdiği büyük bir destekle kazanılıyor. Rus Ordusuna başta Bulgar Gönüllüler Birliği olmak üzere birçok Bulgar çeteleri yardımcı oluyor. Bulgar Gönüllü Birliği, Rus-Osmanlı Savaşının en ağır çatışmalardan biri olan Şipka Geçidinin (21-26 Ağustos 1877/)de savunmasının yanısıra birçok anahtar rolüne sahip çatışmalarda yer alıyor. Burada Ruslar ve Bulgarlar, Süleyman Paşa’nın Kuzey Bulgaristan’a doğru saldırısının önünü kesiyor. Mareşal Osman Paşa’nın ordusunun Pleven yakınlarında teslim olmasından sonra Rus komutanlığı, Koca Balkan’ı aşmak için planlar yapıyor. Tüm askeri uzmanlar, kış mevsiminden dolayı bunun mümkün olmadığını savunurken Bulgarların desteği sayesinde bu planlar gerçek oluyor. Rus ordusu güneye ilerliyor ve Sofya, Şipka-Şeynovo ve Plovdiv yakınlarında zaferler kazanıyor. 3 Mart 1878 yılında Yeşilköy (San Stefano) Barış Anlaşması imzalanıyor. Fakat Bulgaristan topraklarının kaderini belirleyen 1878 yılının Temmuz ayında düzenlenen Berlin Kongresi oluyor ve burada Büyük Güçler arasında sahne arkası görüşmeler ve uzlaşmalar pahasına planlar gerçek oluyor. Bugünkü Kuzey Bulgaristan’ı ve Sofya Bölgesini kapsayan Bulgaristan Prensliği, resmen Bab-ı Ali’nin vasalıdır. Güney Bulgaristan’ın bir kısmı ise Osmanlı İmparatorluğu’nun özerk bölgesi ilan edilirken Bulgar Ekzarhlık topraklarının üçte biri, (koşulsuz olarak ve gelecekteki özyönetim hakları algısının neredeyse yok denilecek kadar) Sultan'a iade ediliyor. Bundan sonraki Balkan yarışında Bulgarların birleşme çabaları, sınırlı bir başarı elde edilmesine rağmen daha 40 yıl devam ediyor.

Bulgaristan’ın Kurtuluşu ve dünya jeopolitikası

Pleven yakınlarında Graviça’daki mevzilerin ele geçirilmesi.(1885, ressam N.D. Dmitriev- Orenburgski).Çarlık Rusya’nın rolü ve Balkanlar’da sürdürdüğü politikası, daha Kurtuluş’un ardından tartışmalara yol açıyor ve neticede önde gelen Bulgarlar Rusofil (Russeven) ve Russophob (Rusya karşıtı) olmak üzere ikiye ayrılıyor. Fakat Russophob ve Rusofil’lerin yürüttüğü en hararetli tartışmalarda bile Kurtuluş gerçeği kimsede şüphe yaratmıyor. 1888 yılında 3 Mart Kurtuluş Günü olarak ilan ediliyor, çünkü bu, beş asrın ardından Bulgaristan isminin siyasi haritada doğduğu gündür. Hatta kutlamalar 1915-18 ve 1941-44 yıllarında Bulgaristan’ın iki dünya savaşında Almanya müteffiki olarak ve ayrıca ülkenin, 1916 yılında Rusya ile Dobruca’da ağır çatışmalar yürüttüğü yıllarda bile iptal edilmiyor. 1991 yılında 3 Mart, Bulgaristan’ın Kurtuluş Bayramı olarak ilan ediliyor. Bulgar toplumunda Bulgaristan’ın resmi bayramının hangi tarihte kutlanmasına dair, tartışmalar sürüyor. Fakat özgürlük için hayatını feda edenler, bu tarihte anılmalıdır.

Çünkü, tarih, “keşke” kelimesini tanımıyor. Bugünün açısından Bulgaristan’ın 19.asırda kurtulması için başka seçenek yoktu. Çünkü jeopolitika bir aşk dansı değil, tam tersine bir menfaat oyunudur. Tarihle tartışılmaz. Tarihten ancak hayallerle, emek ve fedakarlıklarla kazanılan iyi şeyleri almak gerek. Tarihin küllerini savurarak pırlantaları almak gerek.

Çeviri: Şevkiye Çakır


Kategorideki diğer yazılar

Roma'nın mimari ve mühendislik harikaları, Ritsaria antik kentinin altında yeniden hayat buluyor

Arkeologlar, Bulgaristan'ın kuzeybatısında Ritsaria (Ratiaria) antik kentindeki  Roma hamamının yeraltı altyapısının bir kısmını keşfettiler.  Kent, I. yüzyılda bugünkü Archar köyü bölgesinde kurulmuş ve 586 yılında Avarlar tarafından yıkılmıştır...

Eklenme 23.11.2025 06:10
Çepintsi camisi

Cuma öğleden sonra

Allah’ın insanlar için ikramlarından biri berekettir. Bu nimet, O’nun sıfat ve isimlerinin tecellisidir. Zira Kur’ân-ı Kerim’de Yüce Allah kendisini söyle tanıtır: “Ne yücedir o ki mülk onun elinde ve o her şeye kadirdir”. Buradaki yücelik ise “tebârek”..

Eklenme 21.11.2025 13:41
Bâlî Efendi'nin Sofya'nın Knyajevo semtindeki türbesi

Sofyalı Bâlî Efendi

Beyt-i mâmur istersen ol dil-i rânâyı gör Mescid-i Aksâ dilersen dergeh-i Mevlâ’yı gör Feyz-i esmâ ile kıldı seni Ol âyine çün Gör ne suret gösterir âyine ecillâyı gör Bî-cihet ol her cihetten vech-i Hak ede zuhur Bunca vechin arasında..

Eklenme 14.11.2025 14:00