Geçtiğimiz günlerde, Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı “İş yerindeki psikososyal riskler ile kalp-damar hastalıkları arasındaki bağlantının üstesinden gelmek: sağlıklı bir kalp için daha az stres!” başlıklı çalışmasını yayımladı. Covid-19 pandemisinde home office olarak tabir edilen evden çalışmanın da aslında strese neden olduğu anlaşıldı.

BNR’ye konuşan Bulgaristan Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu KNSB’nin Güvenli ve Sağlıklı Çalışma Koşulları Ulusal Sekreteri Aleksandır Şopov işyerindeki stresle ilgili şunları söyledi:

“İşyerinde stres olduğu gibi, evden çalışırken de stres olduğu ortaya çıktı. Ev ortamında, kendimizi rahat hissettiğimiz bir ortamda olsak bile, strese girmemizi etkileyen, buna zemin hazırlayan başka etkenler de var” dedi.

Eurostat verilerine göre Bulgaristan, AB’de kalp-damar hastalıklarında en yüksek ölüm oranına sahip. Tüm ölüm vakalarının yüzde 61’i bu hastalıklardan kaynaklıdır.

Normalin üzerinde çalışma saatlerinin neden olabileceği sağlık sorunlarıyla ilgili uyarıda bulunan KNSB temsilcisi, haftada 55 saatin üzerinde çalışanlarda, daha az çalışanlara kıyasla, beyin kanaması geçirme olasılığının çok daha yüksek olduğunu hatırlattı. Ayrıca 5 yıldan fazla vardiyalı çalışan kişilerde kalp-damar hastalıkları riski daha fazladır. Veriler ayrıca gece çalışmanın zararlı olduğunu gösteriyor.

KNSB temsilcisi, işteki olumsuz psikososyal faktörlerin artan stres düzeyiyle birleştiğinde kalp-damar sistemini olumsuz etkilediğine bir kez daha vurgu yaptı. Uzman kalp ve kan damarlarıyla ilgili hastalıkların felce yol açabileceğini ve ölümle sonuçlanabileceğini belirtti ve şöyle devam etti:

“İşverenler, bir işçinin işyerindeki stresten mi, yoksa evde yaşadığı stresten mi daha çok etkilendiğini ve ne ölçüde etkilendiğini belirlemenin bir yolu olmadığını söylüyor. İşte tam bu noktada devreye iş sağlığı ve güvenliği yetkilileri girmeli ve stresin nereden kaynaklandığını ve hangi önlemlerin alınması gerektiğini belirlemeliler” dedi.

Ayrıca kalp-damar hastalıkları yüksek tedavi maliyetlerine sahip ve sağlık sistemi üzerinde baskıya yol açmakta, sağlık raporlu günleri arttırmakta ve bu da işgücünün üretkenliğini azaltmaktadır.

Aleksandır Şopov, “Aşırı baskı altında olduğumuzda ve işveren tarafından belirlenen süre içinde işi tamamlayamayacağımızı hissettiğimizde veya iş arkadaşlarımızdan ve arkadaşlarımızdan destek görmediğimizde, yüksek hastalanma riskine maruz kaldığımız bir durumla karşılaşabiliriz” diye belirtti.

Düzenleme ve çeviri: Bedriye Haliz

Kaynak: BNR Horizont programı

Foto: Freepik.com