Kilise, Kutsal Cuma günü, yargılanmayı, kırbaçlanmayı, üzerine tükürülmeyi, aşağılanmayı, tokatlanmayı ve halkın önünde ayıplanmak üzere başında dikenli bir taçla gezdirilmeyi gönüllü olarak kabul eden İsa Mesih'in çektiği büyük acıları anar.
Omuzlarında ağır bir haçla Hz. İsa insanlığın günahları için, iki hırsızın arasında, masumca çarmıha gerilmek üzere, Kudüs yakınlarındaki Golgota Tepesi’ne götürüldü. Bu insanlık dışı acı ve ızdırap anlarında Kurtarıcı, Tanrı’ya kendisi için değil, işkencecilerini affetmesi için dua eder ve diğerlerine göre her kişiye olan sevgisinin en yüce örneğini sergiler. Tam bu sırada hırsızlardan biri, Tanrı Oğlu İsa'yı tanıdı ve günahlarının bağışlanmasını diledi. Kurtarıcı, en büyük günahları işlemiş olan hırsızın tövbesini kabul eder ve onu Tanrı'nın Egemenliğine kendisiyle birlikte götüreceğine söz verir. Böylece gerçekten tövbe edenler için bağışlanma olacağı ümidini müminlere vermektedir.

İsa Mesih, çarmıhta ölümü kabul etti ve tüm insanlığı ruhsal ölümden kurtarmak için son nefesini verdi.

Yazı: Darina Grigorova
Çeviri: Şevkiye Çakır
Foto: arşiv, pravoslavieto.com, BTAİnsanı en güzel bir surette yaratan ve yarattıklarının en şereflisi makamına oturtan Cenâb-ı Allah, onun üstünlük ve zayıflıklarını da bilmektedir. İnsanın üstün vasıflarını korumak, eksik taraflarını tamamlamak ve yanlış yola gitmesninin önünü almak..
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu yetim Hazreti Muhammed (s.a.s.), önce babadan, sonra da anadan yetim kalınca dedesinin himayesinde..
İslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..